Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci ve yönetim kurulu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunma töreni düzenlediler.
Törene CHP İl Başkanı ve CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı ile İl Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende konuşan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci, “Bugün bizler, yerkürenin bütün kadınları, dayanışma içinde haklarımızı haykıracağız.
Bizim için 8 Mart, sadece eşit ve özgür bir geleceğin iradesi değil, aynı zamanda hak mücadelesi veren tüm kadınlara saygı duruşudur. Kadınlar tarih boyunca tüm toplumsal mücadelelerin en ön saflarında yer aldı.
Sahip olduğumuz her hakta, edindiğimiz her kazanımda o cesur kadınların payı vardır” dedi.
8 Mart’ın tarihçesini kısaca anlatan Deveci tarihsel süreçten çıkardıkları dersi şöyle özetledi: “27 Ağustos 1910 tarihinde, Kopenhag’da 2. Enternasyonel’e bağlı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’ndaki toplantıda,
Clara Zetkin dokuma fabrikasında hayatını kaybeden kadınlar için 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasını önerdi. Öneri oy birliği ile kabul edildi. O gün bugündür kadınlar,
mücadelenin ve dayanışmanın örgütlü gücünü kutluyor. Her sokakta, her mahallede, her ilçede, her şehirde sesimiz daha gür çıkıyor”
Deveci sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, bugün ülkemizde kadın erkek eşitliği açısından neredeyiz?
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 yılı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre 153 ülke arasında 130. sıradayız. Bu yıl pandemi koşullarıyla derinleşen ekonomik kriz, kadınların yükünü daha da arttırdı.
Kadınlar ve erkekler arasında hep var olan gelir eşitsizliği, bu dönemde iyice büyüdü. Geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 43’e çıktı.
İktidar temsilcileri “lebalep” kongrelerde ülkeyi demokrasi şölenlerine boğduğunu iddia ederken, İstanbul Sözleşmesi’ni savunanlara, 8 Mart’ı kutlayanlara şiddet uygulanıyor, cezalar yağıyor.
Kadına yönelik şiddeti protesto etmek için dans eden kadınlara dava açılıyor. Bu demokratik eylem, “Cumhurbaşkanına hakaret” noktasına getirilerek hapis cezası veriliyor.
Diğer yanda ise kadınlara şiddet uygulayanlar, elini kolunu sallayarak sokaklarda dolanıyor. Kadınlar, saldırganlarıyla karakollarda barıştırıp evlerine yollanıyor.
İktidar zihniyeti kadınlara “itaat et rahat et” anlayışını dayatıyor. Oysaki şiddet kader değildir, kederdir!
İstihdamda tutunabilen kadınların çoğu, düşük ücretle, sendikasızlıkla, işini kaybetme korkusuyla, uzun çalışma süreleriyle, mobbingle baş etmeye ve evine ekmek götürmeye çalışıyor.
Kadının emeğini yok sayanlara haykırıyoruz: Her kadın emekçidir! Kendisinin, çocuklarının, ailesinin ve toplumun geleceği için insanca yaşam kavgası verir.
Biz Cumhuriyet Halk Partili Kadınlar olarak; bu kavganın da, bu taleplerin de, geleceğin aydınlık günlerini barındıran bu umudun da yılmaz savunucularıyız. Bizler, haklı mücadelemizi örgütleyerek tarihe yön verenler olacağız.
Emek biziz. Umut biziz. Mücadele biziz. Halk biziz. Halkın iktidarını da bizler kuracağız.
Kutlu olsun 8 Mart! Dayanışma olsun, yaşam dolsun, cesaret olsun”