CHP Antalya İl Kadın Kolları tarafından düzenlenen 2017 Yılı Örgütlenme ve Strateji Planlama Çalıştayı’nda kadınlar öncelikli olarak rejim değişikliğini içeren Anayasa değişikliği için yapılması muhtemel referandumda ‘hayır’ çıkması için derhal sahaya inip bunu halka anlatma kararı aldı.
CHP Antalya İl Kadın Kolları tarafından 24 Aralık Cumartesi günü 2017 Yılı Örgütlenme ve Strateji Planlama Çalıştayı gerçekleştirildi. Çallı’da Antalya Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştaya CHP Kadın Kolları Merkez Yürütme Kurulu Üyeleri Suzan Şahin ve Nevin Zalimoğlu da katıldı. CHP Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci, ilçe kadın kolları başkanları ve yönetimlerinin katıldığı çalıştayı son seçimlerde milletvekili adayı olan Sevindik Gizli, Deniz Filiz ve Figen Çalıkuşu da izledi. Çalıştaya katılım sağlayan meclis üyeleri sınırlı kaldı; Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Belediye Meclis Üyesi Songül Başkaya, Konyaaltı Belediye Meclis Üyeleri Candan Sivrikaş, Sevilay Özdemir ve Nazife Demirtaş. CHP İl Başkanı ve ilçe başkanlarının Manavgat’ta gerçekleşen bir program nedeniyle katılamadığı bildirilen çalıştaya, eski il kadın kolları başkanlarından sadece Sultan yeğen katıldı. Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, Emekli-Sen Antalya Şube Başkanı Belkıs Özgen ve çok sayıda partili katıldı. Eski MYK Üyesi İlkay Budak ve eski kadın kolları başkanı çalıştayda yoktu.
EKİP RUHU İLE ÇALIŞTIK
Açılış konuşmasını yapan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci kendisi ve yönetiminin göreve geleli bir yıl olduğunu belirterek, yaptıkları çalışmaları aktardı. Deveci, tüm ilçe örgütlerine ziyaretler gerçekleştirdiklerini ve ilçe kadın örgütleri ile birlik ve beraberlik içerisinde çalışma yaptıklarını kaydetti. En büyük başarıyı tecavüzü aklama yasasının kabul edilmemesi konusunda verdiklerini ve başarıya ulaştıklarını söyleyen Deveci, ’’Biz CHP kadın örgütleri olarak tecavüzü aklama yasasının kabul edilmemesinde kadının gücünü hep birlikte Türkiye’ye gösterdik. Yasa tasarısının geri çekilmesi konusunda yaptığımız eylemlerde STK’lar yanımızda yer aldılar. Buradan aldığımız güçle Ankara’ya gittik ve Ankara’da da Türkiye genelinden gelen örgütlerle adeta meclisi basarak AKP’lileri ve bu yasanın kabul edilmesi konusunda olumlu düşünceleri olanları meclise girmelerine izin vermedik. Mecliste kadının gücünü bir kez daha gösterdik’’ dedi. Deveci, ’’1’inci Çalıştayı düzenlememizin amacı geçmiş başkanlarımızın deneyimlerinden görevde olan arkadaşlarımızın yeni dönem ile ilgili planlamalarından yararlanarak 2017 yılını planlanmayı amaçlıyoruz. Gelecek olan olası referandumda başkanlık sistemine hayır ı çıkarmak Cumhurbaşkanının önünü kesmek için biz kadınlar çalışmaya talibiz. Biz inanıyoruz sizde inanın başaracağız hep birlikte’’diye konuştu.
KADIN MİLLETVEKİLİ SAYISI ARTIRILMALI
TBMM çatısı altında kadın milletvekili sayısının artırılması gerektiğini belirten CHP MYK Üyesi Nevin Zalimoğlu, kadınların kararlılığı ve azmi ile tecavüzcü yasasının kabul edilmediğini söyledi. Zalimoğlu, ’’Kadınlar bizim sorumluluğumuz var. Tacize, şiddete, uğrayan biziz. TBMM çatısı altında da kadına, çocuğa şiddeti ve tacizi de biz engelleyeceğiz. TBMM’de kadın milletvekili sayısı daha çok olursa sorunlarımız daha çok dile getirilir. Bir sorunda ne kadar çok konuşulursa o kadar kolay çözüm bulur. Bu toplantımızın Türkiye’ye yayılan ışık olmasını CHP iktidarına vesile olmasını temenni ediyorum. Bu güçlü kadın örgütü CHP’yi iktidar Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Başbakan yapacaktır’’dedi. CHP MYK Üyesi Suzan Şahin de ’’Biz mücadele etmezsek bu enkaz başımıza yıkılmış bir ülke ile baş başa kalacağız. Mezara öyle de böyle de gireceğiz. O yüzden kadınlar mücadele edecek. Önümüzde bir referandum var. Referandumda hayır çıkması için elimizden geleni yapacağız’’dedi.
Daha sonra söz alan kadın kolları ilçe başkanları da çalışmalarını anlattı ve önerilerini sundu.
CUMHURİYET MEYDANLARI ATATÜRKSÜZ OLMAZ!
İlçe başkanlarından sonra ilk sözü Büyükşehir ve Muratpaşa Meclis Üyesi Songül Başkaya aldı. Başkaya, ’’Benden önce konuşan başkanlarım çok önemli tetkikler yaptı. Birbirimize Türkiye’nin içinden geçtiği durumu anlatacak değiliz. Ama şunu söylemek istiyorum. Bir yanım Rize, bir yanım Elbab. Geçtiğimiz günlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sayesinde oturdukları koltuklardan aldıkları güçle karşı devrim hareketi yapanlar Rize’deki Cumhuriyet Meydanı’nın önüne 15 Temmuz Şehitleri ismini ekleyenler ne yaptılar biliyor musunuz? Cumhuriyet Meydanı’nda düzenleme yapıyoruz adı altında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtı’nı kamyonun üzerine halatlarla bağlayarak oradan aldılar. Diyorlar ki biz onu başka bir meydana taşıyoruz. Hükümet konaklarının meydanları olmaz. Bizim meydanlarımız Cumhuriyet Meydanlarıdır. Cumhuriyet Meydanları da Atatürksüz olmaz. Bunu onlara anlatmamız gerekiyor. Üzüntülüyüm partimiz genel merkez yöneticilerinden bir tanesi Atatürk Anıtı’nın oradan alınıp başka bir yere konulmasında kaos yaratacak bir boyut olmadığını söyledi. Bence kaosun en büyüğü’’dedi.
BUNUN ADI; DİKTATÖRLÜK
Ülkenin tek adam sistemi ile yönetilmek istendiğini söyleyen Başkaya, ’’Ülkemizde karşı devrim adımları, atakları gün geçtikçe artıyor. Bugün Anayasa değişikliğine kadar geldiler. Ve ne diyor, Cumhurbaşkanı Anayasa fiilen değişmiştir. Biz fiilen değişen Anayasa’nın yasal düzenlemesini yapacağız. Anayasal olmayan bir fiil durumu kabul etmek mümkün değildir. Meclisimizde Anayasa Komisyonu’nda görüşmeler devam ediyor. CHP olarak örgütümüz bu konuda kararlı duruşunu sergiliyor. Maalesef bu duruşu halka indirgemek durumundayız. Anayasa değişikliğine neden karşı çıkıyoruz. Türk tipi başkanlık nedir? Değerli yoldaşlarım Türk tipi başkanlık sistemi diye bir şey literatürde yoktur. Bu aslında Osmanlı özentilerinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün saraydan çıkardığı ve halka verdiği egemenliği tekrar saraya almanın provası. Bu başkanlık falan değildir. Bu sistemin adı diktatörlüktür. Bu sitemde neler olacaktır. Genel merkez yöneticilerimiz zaman zaman bunları anlatıyor. Genel Başkan Yardımcımız Sayın Bülent Tezcan’ın da hazırladığı 35 maddelik bir program var aslında. En önemli değişikliklerden bir tanesi yargı bağımsızlığı tamamen elden gidiyor. Cumhurbaşkanı her konuda yetkili. Peki denetlenebilir mi Cumhurbaşkanı hayır denetleyebilecek hiçbir mekanizma yok. Tek adam diktatörlüğü için yapılan bir düzenleme. Milletvekillerinin hiçbir fonksiyonu kalmayacak. Bu referandumda başarılı olmazsak tek adamın sesi tek adamın yönetimi olacak. Ortadoğu’nun bataklığına maalesef Türkiye’yi de çekmek isteyenlerin şuan sadece tek dertleri Cumhurbaşkanlığın sistemi diyorum ben. Tek adam sistemine Türkiye’yi götürmek istiyorlar’’dedi.
GEÇ KALMAYALIM
Olası bir referanduma karşı çalışmalara başlamaları gerektiğini belirten Başkaya, ’’Biz buna tüm örgütümüzle başta Genel Merkezimizden şekillenecek bir program dahilinde katkı sunmalıyız. Lütfen geç kalmayalım. Bir an önce materyalleri örgütlerimize ulaştıralım. Hep birlikte partimizle vatandaşlara gidelim anlatalım. Ben inanıyorum ki halka düzgün bir şekilde anlattığımız takdirde kimse bu diktatörlüğe geçit vermeyecektir‘’şeklinde konuştu. Parti Tüzüğü’ndeki kota konusundaki eksikliklere de dikkat çeken Başkaya, kadın temsilin artırılması gerektiğini de ifade etti.
Daha sonra yapılan konuşmaların ardından olası bir referandumda hayır çıkarmak için çalışma yapılması gerektiği öncelikli olan bir rapor hazırlandı.